Türk insanının felsefeye ilgi duyduğunu gösteren birçok işaret ortaya çıktı
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Ankara Şubesi 'Yüz Yüze Söyleşileri'nin bu ayki konuğu ünlü Türk felsefeci, akademisyen ve çevirmen Prof. Dr. Ahmet Arslan oldu. Söyleşiye, TÜGİAD üyeleri büyük ilgi gösterdi.
Prof. Dr. Ahmet Arslan da, Türk toplumunun çeşitli kesimlerinin, gençlerin, öğrencilerin, iş adamlarının ve memurların felsefeye ilgisini arttığını belirterek, “Bu kesimlerin felsefe ile bir ilgi kuracaklarını ve onu seveceklerini açıkçası tahmin etmiyordum. Ancak bundan tam olarak 5 sene öncesinde birdenbire en azından benim alanımla ilgili olarak bir şeyler oldu. Son yıllarda hiç beklemediğim şekilde Türk insanının yavaş yavaş felsefeye ilgi duyduğunu gösteren birçok işaret ortaya çıktı. İlk olarak felsefe kitapları çok satmaya, basılmaya ve okunmaya başladı. Felsefe programları çok izlenmeye başladı” ifadelerini kullandı.
5 ciltlik “İlkçağ Felsefe Tarihi” kitabının şimdiye kadar 18 baskı yaptığını kaydeden Prof. Dr. Arslan, “Felsefeye Giriş kitabım 35 baskı yaptı. Türkiye şartlarında bu inanılmaz bir rakam, bu yaklaşık olarak 200 bin kişinin kitabımı gördüğü ya da okuduğu anlamına geliyor. Televizyon programlarında din felsefesi veya din üzerine konuşuyoruz şimdiye kadar 2 milyon 300 bin kez, ilk çağ felsefesi ile ilgili konuştuk 3 milyon 200 bin kez izlenmiş. Bu rakamlar inanılır gibi değil” dedi.
İyi ve kötünün alanının, pratik aklın alanının felsefenin alanı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Arslan, “Özgürlükten nasıl kaçamazsanız, felsefeden de kaçamazsınız. Felsefenin ışığında düşünmeyi öğrenmemiz lazım. İstesek de istemesek de felsefe hayatımıza uzak, felsefe bir lüks, felsefe bir elit işi filan değil. Felsefe hepinizin doğrudan doğruya hayatınızla, kararlarınızla ve tercihlerinizle ilgili son derece hayati bir şey. Şimdiye kadar hiç uğraşmadığımız, varlığına ihtiyaç duymadığımız, bize din, cemaat ve devlet yettiği için hiç girmediğimiz bir takım konulara artık girmeniz, konuşmanız ve aklın ışığında bu meseleleri müzakere etmeniz lazım. Felsefe aracılığıyla bu konuları konuşmanız lazım” diye konuştu