Küresel ekonomide bir buçuk yıllık ticari durgunluktan çıkıldı

TAKİP ET

Allianz Trade her yıl yayınladığı Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nu 2024 yılı son verileri ile güncelledi

Rapora göre; bazı alanlarda iyileşmeler sürerken bir yandan da “kemer sıkma” devam edecek. Allianz Trade ekonomistlerine göre faiz oranları uzun bir süre daha yüksek kalacak. Diğer yandan şirketler yeniden stok yapmaya başladı ve bunun küresel ticaretteki toparlanmayı desteklemesi bekleniyor. Veriler ise 2024 yılının ilk yarısında 1,5 yıllık ticari durgunluktan çıkıldığını teyit ediyor.

Allianz Trade’in 2024 yılının ikinci yarısında güncel verilerle yayınladığı Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’na göre jeopolitik gerilimler, Allianz Trade ekonomistlerinin öngördüğü senaryo için aşağı yönlü riskler oluşturuyor. Bunlardan başlıcaları ise; Donald Trump'ın ABD seçimlerini kazanması halinde ABD'nin kendi ekonomisine olan korumacılığının artması ihtimali; Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda vb. gibi başlıca Avrupa ülkelerindeki yüksek siyasi belirsizlik; Rusya-Ukrayna ve Orta Doğu'da devam eden çatışmalar; Güney Çin Denizi ve Tayvan ile yaşanan gerilimler olarak gösteriliyor. Allianz Trade’in uzman ekonomistlerinin aşağı yönlü senaryosu, yüzde 1,5 puan daha düşük küresel büyüme ve 1 puan daha yüksek enflasyon öngörüyor. Raporda bu tahminlerin, faiz oranlarının uzun bir süre daha yüksek kalması anlamına geldiği de vurgulanıyor.

2026’ya kadar çok da yüksek olmayan bir büyüme beklentisi var

Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’na göre; 2026'ya kadar uzun vadeli ortalamaya yakın, yüzde 2,8’lik, istikrarlı ancak yüksek de olmayan küresel büyüme bekleniyor. ABD’de ekonomik büyüme yavaşlasa dahi; ülkenin 2024 yılında da küresel ekonomik büyümenin öncüsü olmaya devam edeceği, Avrupa'da ivmenin giderek artmasına rağmen Almanya’nın istisna olmayı sürdüreceği ve Almanya’da ekonominin ancak 2024 sonunda resesyondan çıkacağı da raporda verilen bilgiler arasında bulunuyor. Raporda, Çin'de iç talebin yavaşlamayı sürdüreceği ve ekonomi politikalarında gevşemeye devam edilse bile sürmekte olan emlak krizinin getirdiği olumsuzlukların kısmen telafi edilebileceği öngörüsüne yer veriliyor.

Kemer sıkmaya devam

Allianz Tarde Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’na göre; yeniden kemer sıkma zamanı. Uzmanlar raporda, “kimse açıkça tartışmak istemese de önümüzdeki dönem mali konsolidasyon yine gündemdeki yerini alacak” görüşüne yer veriyor. Tahminlere göre mali konsolidasyon hem ABD hem de Avrupa'da 2027 yılına kadar GSYH büyümesi üzerinde, ortalama 0,3 puanlık bir düşüşe neden olacak. Bu bağlamda başta şirketlere yönelik vergi artışı uygulamaları, harcama kesintilerinden daha olası görünüyor. Buna ek olarak, Avrupa’da parasal sıkılaştırmanın, her yıl GSYH’ye oranla yüzde 3’ten fazla borcun yatırımcılar tarafından üstlenilmesini sağladığı da raporda verilen bilgiler arasında.

Öte yandan ekonomistler enflasyonun, 2025 yılı ilk yarısında yüzde 2'lik hedefe ulaşmasının, ileride daha güçlü gevşeme döngüsüne alan sağlayacağını vurguluyor. Yaz aylarında aşağı yönlü bir sürpriz yapan enflasyon ile enerji ve mal enflasyonunun, genel enflasyonu aşağı çekmeye devam etmesi ve yapışkan hizmet enflasyonunun yavaşlayan ücretlere paralel olarak gevşemesi bekleniyor.

Şirketler mevcuttaki stoklarını eritti ve yeniden stok yapmaya başladı

Raporda, şirketlerin yeniden stok yapmaya başladığı ve bunun küresel ticaretteki toparlanmayı desteklemesinin beklendiği vurgulanıyor. Rapora göre; veriler, yılın ilk yarısında 1,5 yıllık ticari durgunluktan çıkıldığını teyit ediyor. Uzmanlar, tüketimdeki toparlanmayla birlikte küresel ticarette de toparlanmanın ileriye dönük olarak daha sürdürülebilir olmasını bekliyor. Genel olarak, küresel ticaret hacminin 2025-26 yıllarında yaklaşık yüzde 3 oranında artacağı ancak uzun vadeli ortalamanın altında kalacağı da raporda verilen bilgiler arasında.

Öte yandan şirketlerin stoklarını eritme yoluyla toparlandığı da raporda dikkat çekilen başlıklar arasında. Rapora göre ikinci çeyrekteki gelir ve kazanç artışı, şirketlerin stok eritmesiyle desteklendi. Ancak Avrupa ile ABD arasındaki ayrım burada da kendini gösterdi; ikinci çeyrekte şirketlerin mali durumlarındaki hafif iyileşmeye rağmen, Euro Bölgesi sabit sermaye yatırımları salgın öncesi seviyelerin yüzde 7 altına düşerek, ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülke emsallerinin çok gerisinde kaldı.